Derneğimiz

Zamanın bir ticaret ve liman kenti olan Mersin, 1940’lı yıllardan beri şehir dışından göç almaya başlamıştır. Genellikle iş nedeniyle Mersin’e gelenlerin burayı tercih nedeni ikim ve geçim koşullarının uygunluğu olarak özetlenebilir. Mersin’e gelip yerleşen Kafkas kökenliler de bu nedenlerle Mersin’de zamanla belirgin bir görünüm oluşturdular.    
Mersin’de bulunan tek Çerkes köyü “Sadiye” ( Bugünkü adıyla Atlılar ) Büyük sürgünde Mersin’e gelmiş ve Toros dağlarının eteklerine yerleştirilmişti.    
Bunun dışında Mersin’deki Kafkas kökenliler genellikle Tufanbeyli, Göksun, Uzunyayla bölgelerinden gelenlerden oluşmaktadır. Zamanla aynı kültürü paylaşan bu insanlar, Mersin’de bir araya gelebilecekleri, yaşantılarını alışageldikleri şekliyle paylaşabilecekleri ortamların arayışına girdiler. Ev toplantıları, düğün ve cenaze törenlerindeki beraberlikler, Sadiye köyü ile olan ilişkiler de insanları daha çok birbirine yakınlaştırdı. Ancak kültürün doğal asimilasyon sürecine girdiği de fark ediliyor ve Mersin’e gelip gidenlerle bir kopukluk yaşandığı hissediliyordu. Bu arada şehrin nüfusu artmakta ve toplumsal geleneklerine bağlı olan insanlar, kedileri gibi düşünenleri daha çok arıyorlardı.    
1969 yılı Mart ayında Dernek fikri ortaya atılmış ve kısa sürede toplumun önemli ilgisini çekmişti. Müteşebbisler, yani bugünkü anlamda kurucular diyebileceğimiz heyet, çalışmalarına başladı. Bu heyetin üyelerini sonsuz bir saygı ve şükranla tekrar anıyoruz.    
Şevket KOÇ, Nazım ŞENVAR, Kasbot ALPASLAN, İsmet KAYA, Mehmet KAYA, Alaattin TOKA, Mahmut DİLER, Saim BARUT ve Muammer BULUT öncülüğünde 35 kurucu üye ile 21 Mart 1969 tarihinde Dernek kuruldu ve 30 Mart 1969’da ilk Genel Kurul toplantısını yaptı.    
Kurucuların gayretli ve hevesli çalışmaları çoğu zaman maddi imkansızlıklar nedeniyle zorlaşıyordu. Toplantılar ya evlerde ya da bir geceliğine kiralanan kahvehanelerde yapılıyordu. Dernek şehirler arası organizasyonlara başladı. 1971 yılında Ankara Kuzey Kafkas Kültür Derneği Halkoyunları Ekibi Mersin’de bir gösteri yaptı ve büyük ilgi topladı. Cenazelerde, düğünlerde, doğumlarda, hastalıklarda, asker uğurlamalarında, misafir karşılama ve ağırlamalarda büyük katılım ve yardım sağlanıyor, Dernek, üye olsun olmasın bütün Çerkeslerin tanışıp kaynaşmalarında önemli bir rol üstleniyordu. Mersin’e gelenlerin yerleşme sorunları, gençlerin iş ihtiyacında çözüm çalışmaları, okumaya gelen köylü gençlere yapılan yardımlar konusunda gerek Derneğin gerekse üyelerin bireysel çabaları hayranlık verici durumdaydı.    
1975 yılında Ankara Kuzey Kafkas Kültür Derneği folklor ekibi ikinci kez Mersin Çerkesleriyle buluştu. 1976’da Dernekler arası ilişkiler yoğunlaşmış, ortak toplantılara Mersin delegeleri de katılmaya başlamıştı. 1977’de yaptığı faaliyetlerle, Derneğimizden övgü dolu haberlerle bahseden gazeteler görmeye başladık. 7. kurultayın sonunda, 150’yi aşkın kayıtlı üye ile aktif çalışmalar sürdürülüyordu ve genç bir Kafkas ekibi de oluşturulmuştu.    
1977, 5 Kasım’ında Ankara’da faili meçhul bir cinayete kurban giden “Tsey Mahmut Özden” in acısını paylaştı Mersinliler. Türkiye siyasi hayatında karışıklıklar kendini gösterirken, 1978’de Dernek çalışmaları devam ediyor, Mersin’e yeni gelenler için karşılama, Mersin’den ayrılanlar için uğurlama toplantıları düzenleniyor ve tüm yardımlaşma ve kültür faaliyetleri, geleneklerin belirlediği düzen ve disiplin içinde sürdürülüyordu. Yaşanılan siyasi kaos Çerkes toplumunu da herkes kadar olumsuz etkiliyordu. Birçok Derneğin kapatıldığı ve terör olaylarının doruğa çıktığı 1979 yılında İçel Kafkas Kültür ve Yardımlaşma Derneği lokaline bir baskın yapıldı, lokalin rastgele otomatik silahlarla tarandığı bu baskında Dernek gençliğinden “Ali ÖGE” hayatını kaybetti. Kendisini rahmetle anıyoruz. Yaralananlar oldu. Saldırının neden ve kimden geldiği belirlenemediği gibi failleri de bulunamadı. Bu vahşi saldırı ve uzantılarına rağmen umutlar kırılmadı ve çalışmalar devam etti. 12 Eylül ihtilalinde Mersin’de kapanmayan birkaç Dernekten biri de bizim Derneğimizdi. 1981 yılbaşı Dernek organizasyonuyla coşkulu, umutlu bir şekilde kutlandı.    
Bu süre içinde birkaç kez yer değiştiren Dernek, 1986 yılında 409 üyeye kavuşmuştu. İstanbul Kafkas Kültür Derneği folklor ekibi, Mersin’de binlerce Kafkaslıyı bir araya getiren bir gösteri sundu. Aynı yıl, 16 yıllık Dernek Başkanı Şevket KOÇ, rahatsızlığı nedeniyle aktif görevden uzaklaştı. Dernek kendisini Onursal Başkanlıkla ödüllendirdi.    
1987’de üyelerin özverili çalışmaları sonucu, adını yerleşenlerden alan, Kafkaslıların yoğun olarak bulunduğu Şamil Durak muhitinde Dernek kendi arsasına kendi binasını dikti. Genç, yaşlı, kadın, erkek birçok üye kazma-kürek çalıştı. Üyelerin yardımlarıyla bina dekore edildi ve Mersin Çerkeslerinin gurur anıtı oldu.    
80’li yılların her ortamda Çerkes vakarını temsil eden hareketleriyle göz dolduran gençleri hayat şartları nedeniyle Dernekten uzak kalmış, 90’ların gençliği ile gerekli iletişim yeterince kurulamamış bu yüzden faaliyetlerde biraz da olsa körelmeler görülmüştü. Kültürel birikimin bir sonraki kuşağa yeterince aktarılamayışı, yeni yetişen nesil için fazla bir örnek bırakmamıştı. Buna rağmen bir yıl kadar süreyle “Halarpa” adında ( Abazaca Birlik, Kenetlenme anlamındadır) bir bülten çıkarıldı, bülten Türkiye’deki tüm Kafkas Derneklerine ulaştırıldı, her ay tertiplenen Kafkas Gecesi etkinliklerinde üyelerin tekrar toparlanması gayretine girişildi, Psıhalıve, şıps-paste geceleri, Kermes toplantıları, Bahar gezileri Derneği tekrar diriltti. Kafkasya’dan gelen Kafkas ekiplerinin gösterileri Derneğin düzenlediği organizasyonlarla topluma sunuldu. Düğünler ve Cenaze törenlerinde beklenen katılım tekrar oluşmaya başladı. Ancak bu gençlerin çoğu iş ya da eğitim nedeniyle Mersin dışına çıkınca Dernek tekrar bir duraklama dönemine girdi.    
Tam bu sırada Abhazya’da savaş başladı. Dernek şaşırtıcı bir biçimde tekrar toparlanıverdi. Kurulan komite hem konuya ilgiyi sıcak tuttu hem de yardım çalışmalarını başarıyla yürüttü. Yerel gazeteler bu çalışmaları ilk sayfada büyük puntolarla vermeye başladılar. Yardım kampanyalarında, o günkü ekmek parasını hiç düşünmeden sandığa atanlar, parmağındaki alyansı çıkarıp verenler herkesi duygulandırdı. Bazı üyeler doğrudan Abhazya yolunu tuttular. Bazıları halen orada yaşamaktadır. Abhazya zaferi toplumda büyük bir coşku yarattı ve Derneğe olan ilgiyi de arttırdı.    
Kısa süre sonra Çeçen savaşı başladığında Dernek artık tecrübeli bir şekilde insani yardım ve sosyal destek çalışmalarını yürütüyordu. Kafkas Çeçen Dayanışma Komitesi ile ortak yapılan çalışmalarda ilaç, gıda ve giysi yardımlarına girişildi, İl merkezinde bütün siyasi parti temsilcilikleri ve sivil toplum örgütlerinin katıldığı görkemli bir miting ve yürüyüş düzenlendi. Miting yerel ve ulusal basında gerekli etkiyi oluşturdu. Hemen ardından şehrin Cumhuriyet Alanı olarak bilinen tören yerinde, Sabaha kadar yamçı altında Savaş Şehitlerine Saygı Nöbeti organizasyonu düzenlendi. Serin ve hafif yağmurlu gecede yamçılarıyla tunç birer heykele benzeyen nöbetçilerin, hemen ayakları dibindeki mumların ışığında devleşen görüntüleri toplumun büyük ilgisini çekti. Mersin’de haftalarca konuşulan olay, Türkiye basınında da etkisini gösterdi.    
Mersin’de Kaf-Der temsilciliğinin açılması ile iki Dernek birden Kafkas Kültürü ve Yardımlaşma çalışmalarını sürdürdüler. İki Derneğin üyeleri de çoğunlukla aynı kişilerdi. Ancak toplumda bölünmüşlük görüntüsü yaratan ve ilginin farklı yönlerde geliştiğini fark eden üyeler ortak çalışma kararlarıyla tekrar bir araya geldiler.    
Kafkas Gecesi organizasyonları, Geleneksel Bahar Gezisi toplantıları düzenli olarak yapılmaya devam edildi. Bu toplantılarda gerek Kafkasyanın durumu, gerekse Kafkas Kültürünün gelişimi ve bu konuda yapılan çalışmalar üyelere duyuruldu. Dernek düzenli olarak Genel Kurul toplantılarını yaptı. Gençlik Kurulu Mersin Üniversitesine gelen gençlerin de katılımıyla güçlendi. Üyelerin ilgisi arttı. Mersin dışından gelen yazar ve araştırmacılarla toplantılar yapıldı, paneller düzenlendi.     
2001 yılı Temmuz ayında yardımseverliği, çözümleyici kişiliği ve kültürel birikimiyle çevresindeki herkeste saygı uyandıran Dernek Kurucusu Şevket KOÇ, ani bir kalp krizi neticesinde vefat etti. Binden fazla insanın katıldığı cenaze töreni Thamade toprağa verildikten sonra yedi gün sürdü. Diğer toplumlardan gelen insanlar, Çerkes geleneklerinin olağanüstü etkisini hissettiklerini belirttiler.    
Dernek, atılmış sağlam temellerin etkisiyle, bölgede lider bir rolü başarıyla sergilemeye devam etti. Kafkas Dernekleri Federasyonu kurulum aşamasında, kurucu üyelerden biri olarak görev aldı. Kültürü sadece kendi toplumuna değil, TV ve radyo programları, halka açık gösteri, sergi ve kermesler, konferans ve anma toplantıları ile Mersin toplumuna da tanıtmaya çalıştı.    
Anavatanla ilişkiler güçlendirilerek, Kafkasya Üniversitelerine öğrenciler göndermeye, Uluslararası üne sahip Folklor ekiplerini Mersin'de ağırlamaya başladı. Anavatan'dan gelen Tiyatro, müzik ve sahne gösterileri sergilendi. Yasal imkanlar değerlendirilerek Adige ve Abaza dillerinin öğrenimi için kurslar düzenlendi. 21 Mayıs Milli yas gününde Ulusal organizasyonlara güçlü katılımlar sağlandı. Toplumsal bilinç ve sivil toplum örgütü bilincinin güçlendirilmesi, özellikle gençlerin daha fazla katılımı için çaba harcandı.    
Doğu Akdeniz Bölge Kafkas Dernekleri içinde örneğin TRT kurumunun Abhazya çocuklarını 23 Nisan gösterilerinde Gürcistan bayrağı altında gösterme girişimine en etkin protesto eylemleri Mersin'de gerçekleşti. Bölge Kafkas Dernekleri ile iletişim güçlendirilip ortak organizasyonlar düzenlendi.    
Suriye krizi başladığında Suriye Çerkeslerinin en yoğun üçüncü tercihi Mersin oldu. Dernek, üyelerinin katkıları ve ulaşabildiği tüm imkanları kullanarak savaş mağduru soydaşlarına etkin ve ciddi bir destek sundu. Halen Mersin'de yaşayan Suriyeli soydaşlarımız için organizasyonlar sürmekte, maddi katkılar yanında psikolojik destek verilmekte ve dernek etkinliklerinde bir arada olmaya devam edilmektedir.    
Derneğimiz bugün 430 faal üye, seslendiği ve hizmet sunduğu binlerce insanla Kafkas Kültürünün ve Kafkas tarihinin incelenmesi ve tanıtılması, toplumsal yardımlaşma ve dayanışma, Kafkasya ile ilişkileri güçlendirme, kültürel iletişim konularında çalışmalarına devam etmektedir. Bu konularda çalışmayı kendisine görev olarak gören insanlarımız varoldukça da devam edecektir.